3 Mart 2008 Pazartesi

ANAMUHALEFET CHP


Muhalefet görevini başarıyla sürdüren CHP nin sayın lideri Deniz Baykal'ı görmüş olduğumuz karikatür yeterince açıklıyor olmalı. Fenerbahçenin şampiyon olduğu yıl aklıma geldi de neredeyse ona bile itiraz edecekti kendileri. İtiraz etmek en doğal hakkımız elbette ben siyasi bir lider olarak değil de sıradan bir vatandaşı örnek vermek istiyorum; kendisine herhangi bir müdahale ya da hoşnut olmadığı bir durumun varlığı halinde elbetteki hoşnutsuzluğunu dile getirmesi ve elinden gelen çabayı göstermesi gerekir. Ancak itiraz ettiğimiz durumu değiştirecek güç elimizde olmadığı takdirde ne hallere düştüğümüzü bir düşünelim, elde edemediğimiz ve hayal ettiğimiz bir başarı var ve bu başarı için yıllarca çalışmışız ancak bunu biz değil de fikirlerimiz tamamen zıt. İşte o zaman yapabileceğimiz tek şey var karşımızdaki kişinin başarısını küçük düşürmeye çalışmak ve de açığını bulmak için elinden geleni yapmak. Biz bu şekilde bir çaba içine girebiliyorsak sayın Deniz Baykal'ı da gayet iyi anlayabiliyorum.
Son zamanlarda gündemden düşmeyen bir mevzu var eminim bu coğrafyada yaşayan tüm vatandaşlarımızın hoşnut olmadığı bir konu baş harfi "t" desem gayet iyi anlaşılır heralde. Evet doğru bildiniz "türban". Bu konuda sayın anamuhalefet lideri Deniz Baykal ve destekçisi Dsp tarafından anayasa mahkemesine götürüldü. Bu arada Kamer Genç faktörünü es geçtik kendileri kusurumuza bakmasın:) nedense ülkemizde belirli hukuk kuralları ve de anayasa olduğu halde herkes kanunları kendi kafasına göre yorumluyor ve bazen akıl ve mantığın almadığı kararlar alınıyor. Aslında mantık bu tür durumlarda bir kenara bırakılıyor kanaatimce tek önemli faktör "ÇIKARLAR" oluyor. Bu örneği 22 Temmuz öncesi seçimlerinde gördük ve yaşadık; gereken cevabın siyasiler tarafından alındığını zannettik ancak görülen o ki değişen hiç bir şey olmamış. Bir ilkokul öğrencisi bile karnesinde zayıf not gördüğünde üzülür ve karnesindeki notu düzeltmek için çaba gösterir bu çabanın binde birini bile siyasilerde göremiyorum ve göremeyeceğim. Halkın iradesiyle iş başına gelen sayın liderler gerektiğinde bu iradeyi hiçe sayarak hareket edebiliyorlar. Türban değişikliği şu an anayasa mahkemesinde ve de varsayımlar üzerine konuşmak zorundayız; kanunun aleyhinde verilecek bir karar milli iradeyi yok sayacak bir karar olacaktır. Bu durumda şunu artık kabul etmenin zamanı geldi ülkemizde demokrasi yok çünkü millet kendi kendini yönetemiyor; en basit ifadeyle demokrasi nedir? "HALKIN KENDİ KENDİNİ YÖNETEBİLMESİ" değil mi? Bu ne yaman bir çelişkidir anlayabilmiş değilim. Hukuka uygun olduğu belirlenen bir düzenleme siyasal nedenlerle iptal edilirse bu hukuk devletine yakışmayan bir ayıp olacaktır. Eminim Türk Hukuku kendine yakışanı gösterecktir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder