22 Haziran 2008 Pazar

SEMİH SUSTURDU





Oysa nasıl da sevinmişlerdi tam da istedikleri gibi son dakikada gol atmışlardı; çünkü bizden korkuyorlardı bunlar bu dakikadan sonra gol atamazlar diye düşündüler yanıldılar sevinç çığlıkları atmaya başlamışlardı ki Semih onları susturdu.
Spor yazarları kalemlerini silah gibi hazırlamışlardı herkes bu iş burda bitti diye düşünüyordu nerdeyse yazılarını yayınlayacaklardı bile ama Semih onları da susturdu.
Maçı izleyen herkes bu iş burda bitti dedi Semih bizleri de susturdu. Gerçi golden sonra ortalığı yıktık ama orası ayrı mesele:) Aslında bunu tek başına yapmadı ancak yukarıdaki resim bunu gayet iyi anlatıyor. Milli Takım sakatları cezalı oyuncuları olmasına rağmen tüm Avrupa'ya kendisini alkışlattı. Yarı finaldeyiz ve rakibimiz turnuva takımı tabiri içersinde en güçlü olan takımlardan birisi olan Almanya, bilindiği üzere Amanya Hırvatistan'a yenildi fakat o bir grup maçıydı ve bizim çok eksiğimiz var ancak bizde bu şans olduktan sonra kimse Finale koşmamızı engelleyemez. İnşallah bir dahaki başlığım "Türkiye Finalde" olur.

18 Haziran 2008 Çarşamba

DENİZ BAYKALIN ÇARESİZLİĞİ


Deniz Baykal yeni bir açıklama yaptı ve Tuncay Özkan'a yardım ettiğini açıkladı; bu itiraf çok konuşulacağa benziyor. Deniz Baykal'ın etrafında gelişen olaylar CHP'yi iyice çıkmaza soktu, sarıgül önder sav 0laylarından sıyrılan Deniz Baykal bakalım Tuncay Özkan'ı nasıl açıkladı:


Kanaltürk'e maddi destek konusunu doğrulayan Baykal, "Şimdi o yüzden başımızı derde sokmak istiyorlar zaten" diyerek şunları anlattı: "Bir siyasi partinin kendisini medyada anlatmak istemesi kadar doğal bir şey yoktur. AKP neredeyse medyanın tamamına sahip olmuş. Bizim de sesimizi duyurmamız gerek. Kanaltürk'le bir tür reklam anlaşması yaptık. Reklam deyince ille de Baykal'ın resminin yayınlanması gerekmiyor. Bizim görüşlerimizin, bizim söylemek istediklerimizin ekrana yansımasını da bir tür reklam olarak görmek gerek."

Sonunda tüm memleketin gördüğü gerçekleri birinci ağızdan duyduk, Baykal'ın saltanatı ne kadar sürecek bilinmez ama görünen gerçek şu ki Baykal oldukça bizim böyle durumlara alışmamız lazım.

17 Haziran 2008 Salı

HUKUKU ÇİĞNEYEN DEVLETİN GÖREVLİLERİ OLURSA


Bugünlerde hukuka güven ilkesinin ne kadar zayıfladığını görüyoruz. Hukuk devleti ilkesi gereği yönetenler de yönetilenler kadar hukuka uymalıdır. Fakat devletin görevlendirdiği ve yetki verdiği şahıslar kamu görevini kötüye kullanmaya devam ediyor. Bu istismarlar ne kadar sürer bilmiyorum ancak nedense hukuk kurallarımız bir lastik gibi sündürülüyor. Nereye çekersen oraya giden kanunlar keyfi kararlara yelken açıyor.

Bu olaylar bir kenara dursun devletin güvendiği yetkilendirdiği tapu memurları ve hatta müdürleri çete kuruyor vahşice cinayetler işleyebiliyorlar. bunları yapanlar kamu görevlisi, vatandaşımız kime güvenecek hangi kanuna sığınacak? Ülkemizde kanunlar olması gerektiği gibi mi? Olması gerektiği gibi ise yaptırım gücü ne denli güçlü?

Polislerimiz araba çalıyorlar, kime güvenecek bu insanlar canımızı malımızı kimlere emanet ediyoruz bizler? Kamu görevlileri hukuk kurallarını çiğniyorsa diğerleri ne yapar? Çevremizde her an görüyoruz kimse hukuka güvenmiyor ve kendine göre bir ceza belirliyor ve onu uygulamaya koymaya çalışıyor. Ben bunun bugün canlı şahidi oldum kapımızın önünde bir kişi bıçaklandı.

Bunun gibi daha nicesi önemli olan kural koymak mı yasak getirmek mi? Yoksa bu kurallara uyacak nesil yetiştirmek mi? Çok soru sordum çünkü bu sorular çok büyük sorunlar ve de cevapsız sorular.

16 Haziran 2008 Pazartesi

ŞU ÇILGIN TÜRKLER


İsviçre maçında geriye düştüğümüz zaman da aynı duyguları hissetmiştim bu takımdan adam olmaz yine sıfır çekeceğiz gruptan çıkamayacağız dedim. Ama içimde hala bitmeyen bir umut vardı ve gerçekten de "ŞU ÇILGIN TÜRKLER" denilecek kadar varız. Var olmaya devam edeceğiz. Dünkü maçtada geriye düştük ve ilk 60-70 dakika sanki sahada yoktuk. İyi oynarken geriye düştük ama yılmadık uygun değişikliklerle birlikte Arda'nın takımı ateşlemesiyle zoru başardık.

Tuncay ilk iki maçta gerçekten bekleneni veremedi ancak onun varlığı bile yetiyor gerçekten takımı ateşlemesi bitmek tükenmeyen hırsı, azmi gerçekten takdire şayandı. Sabri oyuna girdiğinde eyvah dedim Fatih hoca ne yapıyor? Ama Sabri de coştu, gerçekten de şaşırdım. son 20 dakika çekler sanki sahada yoktu. ve o an hamit oynaması gereken yerde oynadı içeriye deparından sonra yerden kestiği ortaya Arda muhteşem vurdu ve gol oldu. Ardından iyice bastıran millilerimiz dünyanın en iyi kalecilerinden Cech'in hatasından faydalanarak ikinci golü buldu. Tabi yine asist Hamit'ten. Herkes penaltılara razıydı ama milli takımımız buna razı değildi ve baskı yağmur gibi çeklerin kalesine yağdı. hamit savunmayı alt üst eden bir ara pası attı ve işte Nihat'tan alışılagelmiş bir gol örneği daha. Herşey güze giderken çömez Volkan yapacağını yaptı Türkiye'de olsa Koller bence yeşilçam yıldızı olabilirdi. Koller kendini atıp durdu maç boyunca. Volkan dışarı atıldığında kaleci tuncay oldu ve maçın son düdüğüne kadar nefeslerimizi tuttuk. zafer bizimdi artık son düdük geldiğinde.

Geriye düşsek bile yenebiliriz son 20 dakikalık çek maçındaki gibi oynasak bizi kimse yenemez bekle Avusturya Çılgın Türkler geliyor kork Hırvatistan Türkler hep yeniyor... işte maçın özet görüntüleri: