27 Şubat 2008 Çarşamba
YTL DEVRİ KAPANIYOR
24 Şubat 2008 Pazar
RECEP İVEDİK İN YENİ FRAGMANI
BEKLENEN SINIR ÖTESİ HAREKATI
18 Şubat 2008 Pazartesi
TÜRKİYE'Yİ YÖNETENLER
SIRPLAR GÖSTERİLERİNE DEVAM EDİYOR
AP ajansının haberine göre, Belgrad'da binlerce üniversite öğrencisi kent merkezinde yürüyüşe geçerek, "Kosova bizimdir" yazılı pankartlarla Kosova'nın bağımsızlığına karşı çıktı.Bu arada haberde, dün başlayan ve bugün devam eden gösteriler sırasında protestocuların Türkiye Büyükelçiliği ile yakınındaki McDonalds's restoranını taşladığı belirtildi.
TEKEL SATILIYOR
Özelleştirme İdaresi Başkanlığının duyurusuna göre, ihaleye teklif veren firmalar, ''Limak İnşaat Sanayii ve Ticaret A.Ş-PI Turkey LLC OGG, Strand Investment S.AR.L, British American Tobacco Tütün Mamulleri Sanayi ve Ticaret A.Ş, CVCI-Doğan-TÜTSAB OGG'' olarak açıklandı.
MSN DE YASAK KELİMELER
BAĞIMSIZ LAİK KOSOVA
Kosova'nın Başbakanı Haşim Taçi, ''bağımsız Kosova'nın hiçbir şekilde bir İslam devleti olmayacağını'' söyledi. Taçi, İsrail'in Haaretz gazetesine verdiği demeçte, İsrail'i, Kosova'nın bağımsızlığını derhal tanımaya çağırdı ve ''Dünyanın tüm demokratik ülkeleriyle birlikte, İsrail'in Kosova'nın bağımsızlığını tanımasını istiyor ve bekliyoruz'' dedi. Kosova'da bağımsızlığın ilan edilmesine ilişkin hazırlıklar devam ederken,
Taçi, ''Kosova'nın bağımsızlık ilanı, Kosova halkınını iradesine dayanıyor. Bayrak, ulusal marşımızın ve diğer ulusal sembollerimizin belirlenmesi için özel komisyonlar oluşturuldu'' dedi.
Taçi, Kosova'nın devlet sembollerinin bağımsızlık gününde hazır olacağını belirtti. Bir soru üzerine, ''Bağımsız Kosova'nın hiçbir şekilde bir İslam devleti olmayacağını'' kaydeden Taçi,
''Kosova, tüm vatandaşlarıyla birlikte, demokratik ve laik bir devlet olacak. Dini ibadet özgürlüğü, Kosova Anayasası'nın teminatı altında bulunacaktır'' dedi.
Kosova'nın bağımsızlığını Arnavutluk desteklerken; Rusya ve Çin gibi bağımsızlığına karşı çıkan devletler de mevcut, şu bir gerçek ki her millet kendi geleceğini kendisi belirleyebilmelidir. Kendi geleceğini kendisinin belirlemesi demek devletin egemenliğinin tanınması demektir bu da bağımsızlığın ta kendisidir.
17 Şubat 2008 Pazar
KOCAELİYE TATİL YAĞDI
Geceden itibaren zaman zaman tipi şeklinde yağan kar sabahın ilk ışıkları ile etkisini arttırdı. Kocaeli'ye bağlı 245 köy yolunun tamamın yollarının kapalı olduğu öğrenilirken, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi yolları 50 makina 30 tuzlama araçı ile açmaya çalışıyor. Kar yağışının etkisini yitirmemesi nedeniyle açılan yollar tekar tekrar kapanıyor. Şehir merkezinde ise Körfez, Derince, Karamürsel ve Gölcük ilçeleri ile ulaşım sağlanırken Gündoğdu mahallesinde bulunan kalıcı konutlar ve Kocaeli Üniversitesi ile ulaşım zaman zaman sağlanamıyor. D 100 ve TEM Otoluyolu Karayolları ekipleri tarafından sürekli trafiğe açık tutulurken hafta sonu olması dolayısıyla trafikte seyreden araç sayısı oldukça az. Kar özellikle tarihi çınar ağaçlarının bulunduğu Demiryolunda eşşiz bir görüntü oluştururken yolda kar nedeniyle devrilen ağaçlar trafiği olumsuz etkiliyor. Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen karın tadını çıkartan vatandaşlar doyasıya kartopu oynadı.
Kocaeli Valiliği yoğun kar yağışı nedeniyle il genelinde ilköğretim okullarını 1 gün süre ile tatil ettiğini duyurdu.
14 Şubat 2008 Perşembe
PROVOKASYONLAR BAŞLADI
7 Şubat 2008 Perşembe
NASIL GEÇTİ HABERSİZ 15 YIL
ŞANSA BAK: AHMET ÇAKAR
İKİ YÜZLÜ AVRUPA HUKUKU
Öte yandan DHKP-C semaptizanları kutlamalar yaptı. Örgütün ileri gelenleri ise diğer Avrupa Devletlerinde de aynı başarıyı elde etmek istediklerini açıladı. Bakalım Avrupa Devletlerinden yeni hukuk skandalları ile karşılaşacak mıyız?
6 Şubat 2008 Çarşamba
HAİN KOCA MAHKEMEYE TAKILDI
Edinilen bilgiye göre, sevgilisiyle evlenebilmek için 2 yıllık hayat arkadaşı Şaziye K.'dan boşanmak isteyen 28 yaşındaki Ahmet K., eşinin buna karşı çıkması üzerine ilginç bir plan gerçekleştirdi. Karısının kimliği üzerine sevgilisinin fotoğrafını yapıştırıp 1. Aile Mahkemesi'ne müracaat eden Ahmet K., eşiyle anlaşmalı olarak boşanmak isteğini ifade etti. 15 gün önceki duruşmada, mahkeme çiftin boşanmasına karar verdi.
İki sevgilinin boşanma kararının ardından ardından mutlu bir yuva hayali, 9 gün sonra Şaziye K.'nın avukatı Göksel Demiröz'ün, mahkemeye müracaat ederek dosyaya katılmak istemesi üzerine suya düştü. Çılgın planı anlayan mahkeme, sevgililerin tutuklanması için Cumhuriyet Savcılığı'na yazı gönderdi.
Kararı almak için mahkemeye gelen eden Ahmet K.'ya "Eşinizle birlikte gelin" uyarısında bulunan mahkeme görevlileri ertesi gün birlikte gelen sevgilileri, "Resmi evrakta sahtecilik ve mahkemeyi yanıltmak" suçlarından cezaevine gönderdi.
Avukatın katılma dilekçesi 6 gün daha gecikse boşanma kararı kesinleşecek, Şaziye K. ve Ahmet K. çifti de resmi olarak boşanmış olacaklardı.
İHA
YENİ YARGITAY BAŞKANI HASAN GERÇEKER
İNSAN HAKLARI DERNEĞİNİN TÜRBAN DEĞERLENDİRMESİ
Genel özgürlükler rejiminin bir parçası olarak değil, (“velev ki”) siyasi amacın ve çalışmanın bir parçası (aracı) olarak gündeme getirdi.
İHD türban-başörtüsü konusunu, genel özgürlükler rejiminin parçası olarak görüyor. Konu bireyin hakkı ve özgürlüğü konusudur. Bu haklar ve özgürlükler, inanç özgürlüğü, ifade özgürlüğü, eğitim ve çalışma hakları gibi insan haklarıdır. Devletin, yurttaşların kılık kıyafetlerine ilgisini anlamak, insan hakları açısından pek kolay değildir. Ancak Türkiye’nin hukuk mevzuatı, bu alanda da, sınırlamalar ve bireyin haklarına müdahalelerle doludur.
Konu siyasi aktörler tarafından, siyasi amacın bir parçası olarak görülmekte ve amaca ulaşmak için başörtüsü ya da türban araç olarak değerlendirilmektedir.
Yükseköğretim kurumlarında öğrenciler açısından kılık kıyafet serbestîsi, (türban-başörtüsüne serbestlik düşüncesi) ne laiklik ilkesine aykırıdır ve ne de insan hakları hukukuna…
Türkiye’deki resmi laiklik anlayışı ve uygulanışına eleştirel yaklaşabiliriz.
Ancak bu durum olsa olsa, özüne uygun, özgürlükçü laiklik istemimizin bir tezahürü olarak değerlendirilebilir. Laiklik ilkesinden vazgeçilemez.
Laiklik olmadan demokrasi olmaz. Demokrasi de aynı zamanda laikliğin güvencesini oluşturur.
Laiklik, tartışılan ve/veya içi boşaltılan ya da otoriter/totaliter eğilimlerin kalkan olarak (araç olarak) kullandığı bir kavram olmaktan çıkarılmalıdır.
Memleket elden gitmiyor. İrtica da gelmiyor. Olsa olsa bir kısım vatandaşların uğradığı ve uğraması olası haksızlıkların bazıları, giderilebildiği ölçüde, gideriliyor.
Özgürlük asıldır.
Sınırlamalar da insan hakları hukukuna uygun olmalıdır.
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ
5 Şubat 2008 Salı
KOCAELİ VE SAKARYA'DA KUŞ GRİBİ ALARMI
UFO GÖREN MASUM BEKÇİ
4 Şubat 2008 Pazartesi
YARGITAY BAŞKANVEKİLİ'NİN TÜRBAN TEPKİSİ
Bilindiği üzere Yargıtay, Birinci Başkanını seçme sürecindedir.
Seçimin, Anayasal ve Yasal kurallar kapsamında ve Yargıtaylılık vakarına uygun düzeyde başlayıp sürdüğü ve en kısa sürede sonuçlandırılmasının amaçlandığı bilinen ve gözlenen bir gerçektir.
Sürecin devam ediyor oluşundan, gerçekle örtüşmeyen yorumlar üretmek ve her biri Yüksek Yargıçlık vasıflarına eksiksiz sahip, ilkeli ve yansız kişilikleri ile ünlenmiş değerli Başkan Adayları hakkında hiç de me’lüf olmadıkları bazı eğilim ve irtibat yakıştırmaları yaparak sürece ve sonuca etkili olmaya yeltenmek, son derece yanlıştır, icapsızdır ve Başkanlığımızın karşı duruşunu gerektirecek mahiyettedir.
Bu tür yersiz tanımlamaların, kendine düşen her görevi üstün bir liyakatle başaragelen Yargıtay’a asla ve kesinlikle etki etme şansı bulunmadığı herkesçe bilinmelidir.
Seçim sürecinin uzamasının, Yargıtay yönetiminde ve Yüksek Mahkeme’nin yargısal işlevinde asla boşluk ve zafiyet yaratmadığı ve bundan böyle de yaratmayacağı, seçimin kurallara uygun ve ilkeli biçimde sürerek sonuçlanmasının, Başkanlığımızın sorumluluğunda olduğu asla unutulmamalıdır.
Basının ve herkesin bu ve benzeri asılsız tanımlama ve yakıştırmalara yönelerek, seçim sürecinde yandaş olması, kabul edilemeyecek ve tepkimize muhatap tutulacak davranışlar cümlesindendir.
Bilgi edinilmesini saygılarımla rica ederim "