17 Eylül 2010 Cuma

BUGÜN 17 EYLÜL

Bugün 17 Eylül, tarihi andığımız günlerden birini yaşıyoruz...
Adnan Menderes'in asıldığı gün bugün...
Aradan geçen bunca zamana karşın hala darbeyi düşünenler var, fikirler aynı değişen sadece aktörler...
Milletin seçtiği bir başbakanı asan bir zihniyetten herşey beklenir. Millet iradesine dayalı bir cumhuriyet hedefine ulaşamadık, millet iradesi sadece lafta kalmaya devam ediyor. Halk kendi kendini yönetebilmeli, demokrasi bunun için var. Fakat nedense halk ezilen olmaya devam ederken hukukun üstünlüğü değil de üstünlerin hukuku egemen olmakta. Adnan Menderes olayı da bunun en büyük göstergesidir. Kişiye özel bir mahkeme kuruluyor ve de mahkemede tamamen siyasi bir karar çıkıyor. Hükümde geçen suçlar o kadar komik ki... Menderes asıldıysa onun gibi asılacak belki milyon tane insan var. Kanunlar kişiye özel uygulanırsa hukuk devletinden söz edebilir miyiz?
Yönetenler de yönetilenler gibi hukuka uygun davranmalıdır, peki ya cuntacılar? Onlar da yönetici değil miydi?
Ergenekonun avukatlığı neden yapılıyor, şimdi daha iyi anlıyorum. Çünkü asker olmazsa bazı çevrelerin iktidara gelmesi olanaksız, araya askerin girmesi muhakkak. Karşılıklı çıkar ilişkisi...
Hukuk sözcüğünü şimdilerde ağzından düşürmeyenler son kalelerini kaybetmeme telaşı içindeler. Çünkü hukuk hiç kimsenin tekeli altında olmamalıdır. Belli bir ideolojiye hizmet etmemelidir. Yargıçların elbette belli bir fikri, kanaati olacaktır. Önemli olan bu fikir ve duygularından arınmış olarak karar verebilmeleridir. Yüksek yargıya yeni getirilen sistem, statükoyu değiştirirken yeni bir statüko oluşturmamalıdır. Burda en büyük göreve sahip olan iktidardır...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder